Anadolu şamanizmi, bölgenin tarih öncesi dönemlerine kadar uzanan derin köklere sahiptir. Arkeolojik buluntular ve antik yazıtlar, Anadolu’nun şamanik pratiklerinin izlerini taşır. Örneğin, Çatalhöyük’te bulunan ana tanrıça figürinleri ve duvar resimleri, şamanik ritüellerin ve doğa ile olan derin bağın bir göstergesidir.
Anadolu’da şamanik uygulamalar, zamanla bölgeye gelen diğer kültürlerle etkileşime girmiştir. Hititler, Frigler, Urartular ve daha sonra Helenistik ve Roma dönemlerinde, şamanik pratikler farklı dini inançlarla harmanlanarak varlığını sürdürmüştür. Bu etkileşim, Anadolu şamanizminin zengin ve karmaşık bir yapıya sahip olmasına katkı sağlamıştır.